sevginin ölçüsünü belirtmek

sevgisinin büyüklüğünü bişeylere benzetmek... bana biri "seni ibrahimovicin orta sahadan attığı rövaşata gol kadar çok seviyorum" demişti mesela 😊

o kelime

gökyüzünün tavanı kadar

küçükken beni ne kadar seviyorsun diye sorsa annem; kollarımı iki yana açıp ," bu kadar" derdim. bazen dünyalar kadar, bazende kocaman seviyorum. çocukken yetiyordu bu hepimize. o zamanlar biri kocaman seviyorum dese bizden mutlusu olmazdı. ama şimdi öyle mi? şimdiler de sevgi ne kadar büyük olursa olsun yetmiyor. tamam seviyorsun da şu da olsun diyoruz. aç gözlüyüz, nankörüz...

seni pamuklara sarmalar sararım

(bkz: nabu kadar) diye ölçüp gösterirdik.

dedeme beni ne kadar seviyorsun diye sorduğumda tuz kadar diyordu.

birşeyle kıyaslayamayacak kadar çok olması hiç bjrseyle eş deger gormezsin daha yüce daha cokdur cunku ölcemezsin. iste sevginin ölçumu ölçememektir aslında

bir beslenme çantası kadar olurdu. belki de bir beslenme bezinin kapladığı santimetekare. ben sevgiye hep 2. teneffüste kavuştum. sevgi ile hazırlanan börek çöreklere. sonra büyümeye başladım.

gerçek sevginin ölçüsü ölçüsüz sevmektir. -alıntı-

mümkün olsaydı kiloyla alırdım

saçlardaki beyazlar (bkz: bir takımı çok sevmek)

gökyüzü olurdu.

kalp kadar olurdu. ele alınabilecek kadar küçük, içine sonsuzluğu sığdırabilecek kadar dipsiz bucaksız...

dolar/tl kuru.

ağırlığınca anne olurdu herhalde

okyanus olurdu. hatta tam okyanusun ortası.

love olurdu onu da gavurlara kaptirirdik. " seni 7689 mililove seviyorum bebegim ahahahah " be igrenc bir entiri oldu bu ya acaba atmasam mi? kesin biri eksileyecek sonra suru gibi seri eksi yiyeceğim. ooouuufff.

"π" sayısı olurdu heralde hiç kimse tam değerini bilmezdi ama herkesin verecek bir cevabı olurdu

yaş olurdu herhalde seni ufak çocuk gibi seviyorum saf ve temiz mesela

0 la 1 arasında olurdu sanırım, var olmakla yok olmak arasında gibi, ummadık anda gider çünkü sevgi , aşırı yogun yaşarsın yaşarsın sonra bır bakmıssın hıcbısey kalmamıs, hatta daha kötüsü bi bakarsın nefrete dönüşmüş allah korusun düşman başına tü tü tü

ne demiş şair abartarak sevmiyosanız sevmeyin amına koyim ölçüsüzlük tabiki

sevginin kirpiklerle bir bağlantısı olmalı. kirpiklerinin kaşına değdiği her zamana ayrı ayrı şükretmek sevginin ölçütü olabilir.

sokağın tavanı kadar

at

kollarımızı iki yana açabildiğimiz kadar

kilometre.

işık hızı kadar olurdu herhalde aşılması imkânsız edit: işık hızı=299.792.458 metre/saniye

gözün gördüğü gönlün alabildiğince.

richter (bkz: bunlar nasil basliklar amk)

paketteki son sigara

ölçütü şahsiyete göre farklılık gösterir ve bazen pili bitmiş tartı gibi üzerinde sadece "lo" yazardı.

damla olurdu güzel kardeşim, damla. "kaç damla seviyorsun beni?" diye sorardık. sonuçta bir yerlerde sevgi varsa gözyaşı da mutlaka vardır.

ben trabzonspor ona ulaşma ihtimalim 2010 2011 kupasını almam

...tavanı kadar sokağın dibi kadar cehennemin

erkek için gratis önünde bekleme süresi

kalemin ucunda bekleyen yazı,aklımızın ucunda bekleyen kelime olurdu. her en dışarı çıkmak için sabırsız ve bir o kadarda korkak.

güzel olurdu

henüz üç yaşında olan kardeşime beni ne kadar seviyorsun diye sorduğumda gördüğüm manzara olurdu. ellerini zorlarcasına geriye kadar atıp, parlayan gözleriyle kocaman gülümseyip bu kadar seviyorum diyişi bu soruya tek cevabım. minik yüreği kocaman bir meleğe sahibim, çok şükür.

küçük bir çocuğun kollarını açıp bu kadar demesi kadar.

x olurdu heralde herkese göre verilen değer farklı

bu pi sayısında virgülden sonra gelen sayılardan ibaret olur

ufak cocugun 1 kadar seviyorum diyip bildigi tek sayinin 1 olmasi gercek olcuttur

serçenin gözyaşı

sigara gibi; herkes onu sevdiğini söyler, o sizi öldürür. (bkz: oysa herkes öldürür sevdiğini)

1 kilo mangallık kangal sucuk